Menü Kapat

Food Defense (Gıda Savunması) Nedir?

Food Defense dilimize “Gıda Savunması” olarak çevrilen ve temelde yiyecek ve içecekleri kasıtlı saldırı ve bulaşmalardan korumayı amaçlayan süreçleri anlatan bir kavramdır.

Küresel Gıda Güvenliği Girişimi’nin (Global Food Safety Initiative – GFSI) tanımına göre Food Defense; “Yiyecek ve içecekleri, ideolojik sebeplere dayananlar da dahil olmak üzere her türlü kötü niyetli ve kasıtlı saldırıdan, bulaşmadan koruma, yiyecek ve içecek güvenliğini sağlama süreci”dir.

Sıklıkla karşılaşılan bir diğer ifade ise BSI’nin (British Standards Institution) PAS 96:2017 dokümanında yaptığı; “Yiyecek ve içecekler ile onların tedarik zincirlerine, kontaminasyon (kirlenme/bulaşma) veya arz kesintisi yaratmak amacıyla yapılan kötü niyetli ve ideolojik tabanlı saldırıları önlemek ve buralarda gıda güvenliğini sağlamak için benimsenen prosedürler” tanımıdır.

Gıda savunması ayrıca “Yiyeceklerle halk sağlığına geniş çapta zarar vermeyi kasıtlı olarak amaçlayan eylemlerden ve gıda arzını hedef alan terör eylemlerinden gıdayı koruma” (FDA resmi sayfasında) olarak da tanımlanmıştır.

Gıda Savunması Hakkında Genel Durum

Gıda savunması; işletmelerde üretilen ürün ve hizmetleri ve dolayısı ile tüketiciyi, işletme içinden ve dışından gelebilecek potansiyel tehditlere karşı korumada önemli bir unsurdur. Bu konu “ürün kurcalama” olarak da isimlendirilmektedir. Gıda savunmasında tehditlerin çoğunlukla tedarik zinciri ya da üretimde çalışanlar kaynaklı oluşabileceği bildirilmektedir.

Food defense kavramı; endüstriyel sabotaj, biyoterörizm ve gıda dolandırıcılığı (tağşiş) olarak 3 başlık altında değerlendirilmektedir.

Gıda üretiminde çalışan bir işçi veya rakip firmalar tarafından, şirketin hem ekonomik olarak zarar görmesi hem de marka değerinin zedelenmesi hedeflenerek yapılan faaliyetleri, endüstriyel sabotaj olarak açıklayabiliriz.

Gıdalar aracılığıyla terör saldırısı yapıldığı haberleri, zaman zaman gündeme gelmektedir. Örneğin 2017’de Yunanistan’daki bir grubun belli gıda ve içecek ürünlerine kimyasal madde bulaştırdığına dair haberlerin yayılmasıyla birlikte; Unilever, Coca-Cola, Nestle ve Delta firmaları, ürünlerini Atina süpermarketlerinden geri çektiğini açıklamıştı.

Söz konusu olayda Yeşil İntikam adlı örgüt, Atina’daki süpermarketlerde satılan belli yiyecek ve içeceklere klor ve hidroklorik asit bulaştırarak terör saldırısında bulunmak ve bu şirketleri sabote etmek istemiştir. Tüketicilerinin güvenliğini korumak isteyen şirketler ise böyle bir terörist eylem sonrasında ürünlerini marketlerden geri çekme kararı almıştır. Ülkelerde bu tip olayların araştırılması, terörle mücadele ekipleri tarafından yapılmaktadır. Yeşil İntikam Örgütü’nün yaptığı bu faaliyet, biyoterörizme örnek olarak verilebilir.

ABD Tarım Bakanlığı ile Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) son yıllarda gıda savunması konusuna öncelik vermiş ve bu konuya yönelik çalışmaları, web sayfası ve ilgili bilgi platformlarında düzenli olarak yayınlamaya başlamıştır. Şu an FDA tarafından pek çok ülkede, “gıda tedarik zincirini kasıtlı kontaminasyona karşı savunmak ve uluslararası tarım ticaretinin güvenliğini ve bütünlüğünü proaktif olarak korumak” için çok sayıda eğitim verilmektedir.

2008 yılında yaşanan ve melamin skandalı olarak bilinen, Çin’de süt tozuna melamin katılması da tağşiş alt başlığına örnek olarak gösterilebilir.

Gıda tedarik zinciri üzerinde ekonomik kazanç sağlamak amacıyla yapılacak hilelerin engellenmesi konusu, son derece kritiktir. Bu nedenle gerek FSSC 22000’de gerekse diğer ilgili standartlarda, gıda dolandırıcılığı (tağşiş) farklı bir alt başlık olarak veya bir yan başlık olarak ele alınmaktadır.

Gıda Savunması ve Gıda Güvenliği Farkı

Gıda savunması kavramının, gıda güvencesi ve gıda güvenliği kavramlarıyla karıştırılmaması oldukça önemlidir.

Gıda güvencesi, “insanların aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için, uygun, yeterli, güvenilir ve besleyici gıdaya en ekonomik şekilde ulaşmasıdır”.

Gıda savunması ise bir plan dâhilinde gıda tedarik zincirinin risklerini ve zayıf yönlerini değerlendirmek, olayı önlemek, olayın ciddiyetini azaltmak ve saldırının ekonomik, psikolojik ve sağlık üzerindeki etkilerini ölçmek için alınacak tedbirlerin hazırlanmasını içerir.

Gıda güvenliğinin temelini oluşturan HACCP ilkeleri, gıda güvenliğini sağlamanın yanı sıra kasıtlı saldırıların tespit edilmesi ve etkilerinin azaltılmasında da etkilidir. Buna rağmen HACCP, gıda savunması ile ilgili değildir; çünkü gıda savunması, farklı kriterler üzerinde yükselir.

Nasıl Uygularız?

Özellikle tanınmış, marka değeri yüksek ve tüketicinin güvenin kazanmış olan firmalar, endüstriyel sabotaj ve biyoterorizm gibi risklerle karşı karşıyadır. Bu nedenle hem iç hem de dış kaynaklı riskleri azaltmak için ‘Gıda Savunma Programları’ geliştirmeleri şarttır. Gıda güvenliği standartlarından FSSC 22000 Ek Gereksinimler dokümanında, gıda savunması hakkında bir bölüm vardır. Ayrıca ISO 22002-1 Bölüm 18’de de gıda savunması gereklilikleri belirtilmektedir.

Mantıklı, sistematik ve risk tabanlı bir gıda savunma planı oluşturmak ve FSSC 22000 Gıda Savunması gereksinimlerini karşılayabilmek için kullanılan en yaygın yaklaşımlar; PAS96’da önerilen TACCP (Tehdit Değerlendirme Kritik Kontrol Noktaları) ile FDA’nın CARVER isimli savunma planı ve Shock isimli savunma planı oluşturma uygulamasıdır.

Gıda Savunması yaklaşımı, temelde aşağıdaki soruları cevaplamaya çalışır.

  • Bize kim saldırmak isteyebilir?Bunu nasıl yapabilirler?
  • Bu saldırının potansiyel halk sağlığı etkisi nedir?
  • Bunun olmasını nasıl önleyebiliriz?
  • Hangi gıda işleme özelliklerimiz, gıdamızı bu gruplar için hedef haline getirebilir?

 Bu soruların cevaplarına dayalı oluşturulacak bir gıda savunma programı, saldırıları önlemeye büyük katkı sağlayacaktır.

Tehdit değerlendirmesi

Kuruluşlar;

  • Potansiyel tehditleri belirlemek ve değerlendirmek için bir tehdit değerlendirmesi yürütmek,
  • Önemli tehditler için hafifletme önlemleri geliştirmek ve uygulamak amacıyla bir prosedür hazırlamalıdır.

Plan

Kuruluşlar;

  • Tehdidin yaratacağı etkiyi azaltmayı hedefleyen Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi (Food Safety Management Systems – FSMS) kapsamındaki süreçleri ve ürünleri kapsayan dokümante edilmiş bir gıda savunma planına sahip olmalıdır.
  • Gıda savunma planı, kuruluşun FSMS’si tarafından desteklenmelidir.
  • Plan, ilgili mevzuata uygun olmalı ve düzenli olarak gözden geçirilmelidir.

Hizmetlerimiz

Food Defense Danışmanlığı

Rekabetin bu denli arttığı, terörün her türlüsünün yaşandığı günümüzde, Food Defense konusunun, her gıda firmasının, insan sağlığı ve kendi marka değeri için uygulaması gereken önemli bir yaklaşımdır.

Food Defense yaklaşımını firmanızda uygulamayı düşünüyorsanız, Siz de Food Defense (Gıda Savunması) danışmanlık ve eğitim hizmetlerimiz için bize iletişim sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

Food Defense Eğitimleri

İlgili Makaleler